Pop müziğin efsane ismi Erol Büyükburç, 50. sanat yılı dolayısıyla eşi Ute Büyükburç'la özel bir konser programı yaptığını sanırım bilmeyen yoktur. Eşiyle birlikte sahne aldığı konserlerde 6 bölümden oluşan programla ikili Anadolu'yu dolaşıyor. Ankara'da 6 Mayıs'ta tanıştığım Erol Büyükburç: "Eşimle birlikte Elvis başta olmak üzere altı bölümden oluşan özel bir program hazırladık. Latin müzikleri, eski yabancı şarkılar, bunların Türkçe versiyonları, türküler ve party time bu programda yer alanlar. Konseri vereceğimiz sahnenin sahipleri programdan birini seçiyor ve biz de ona göre konserimizi veriyoruz. Tabii bu da 35-40 şarkılık bir konser oluyor. Biz 700 tane Elvis şarkısını dinleyerek yeniden yorumluyoruz. Bu da dile kolay. Bundan sonra da talebe göre konser vermeye devam edeceğiz." demişti.

Erol Büyükburç gerçek bir efsane... Dile kolay tam 50 yılı sahnelerde geçirmek kimin harcı? Ankara'ya geldiğinde Murat Meriç tanıştırmıştı. Erol beyi ilk defa görüyordum ve tanışan şanslı insanlardan biri oldum. Gerçektende beyefendi, mütevazı bir insan kendisi. Tabii ki konseri başlamadan önce ufak çapta bir röportaj yaptım ve bunu da ancak şimdi yazabiliyorum birzamanlar.net'e. Erol beye ilk sorum şu oldu: "Sizin kuşağınız neden hala dinleniyor? Bunun sırrı nedir?" Erol Büyükburç gülerek yanıtladı beni: "Efendim bizim sırrımız samimiyettir. Öyle ki biz bu işe ilk başladığımız gün gibi yapıyoruz işimizi. Hala aynı aşkla çalışıyoruz. O şarkıların bugün hala dinlenmesi bizi mutlu ediyor. Bakın ben 50 yıldır sahnedeyim ve hala kendimi ilk günkü gibi hissediyorum. Bunun sırrı budur."

GÖNÜL ADAMI OLACAKSIN

Büyükburç soruyu yanıtlamaya devam ediyor: "Sanatçının ahlaki bir donanımı vardır. Bir duruşunuz olacak. İnsanlık seviyeniz, kültürünüz, yaratıcı yanınız, halka her zaman saygılı oluşunuz ve onların ilgisini boş çevirmemektir bütün olan biten. Daima bütün çalışmalarınızda gönül adamı kimliğiniz olmalı."

"Peki neden Elvis şarkıları?" diye sorduğumda da bana şu yanıtı verdi: "Elvis'in tüm şarkılarına dikkat edin, kendilerini dinletir. Elvis bir markadır ve ürettikleri bir sanat eseridir. Biz de eşim Ute'yle bu nedenle seçtik ve yorumladık Elvis şarkılarını. Zaten benim müziğimdeki kültürel gelişmenin 3 kriteri vardır: Türkçe sözlü şarkılar, aranjeler ve evrensel müziğe yakın olmak. Bu şarkıları da doğrudan orkestra ile değil defalarca prova ile çalıştık. Halk bu emeği görüyor. İyi işler her zaman değerini bulur."