MERAKLISI İÇİN
ESKİ ŞARKILARI BULMA REHBERİ
Murat Meriç Geçtiğimiz sezonun popüler dizisi "Aliye"yi izleyen bilir: Bir bölümde eski bir şarkı çalındı ve bu şarkı, sonrasında, diziyle bütünleşti. '70'lerin ortasında yayınlandığında fazla ses getirmeyen Ayten Alpman şarkısı "Ben Varım", dizide ilk duyulduğu andan beri çok popüler. Bütün zamanların en güzel Türkçe pop şarkılarından birisi, yıllar sonra garip bir yoldan alıcısını buldu. Sadece o değil, "Bir İstanbul Masalı" sayesinde "Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın"; "Çemberimde Gül Oya" sayesinde de başta "Sevince" ve "Son Aşık" olmak üzere pek çok şarkı yeniden keşfedildi. Eski şarkıları bulmak, onlara ulaşmak o kadar da zor değil aslında. Bir yandan karışık albümler, diğer yandan "best of"lar ve tıpkıbasımlar, birbiri ardına yayınlanıyor. Yakın zamana kadar hayal olarak gördüğümüz şeyler, bir avuç insanın çabasıyla vücûda geliyor. Alaturka şarkıları ve türküleri bir kenara koyalım, piyasadaki pop toplamalarına kısaca göz atalım. Bu elbette tam bir liste değil; meraklısı için yol göstermeyi amaçlayan küçük bir başlangıç rehberi… ESKİ 45'LİKLER VE TÜLAY GERMAN Ada Müzik tarafından yayınlanan "Türk Pop Tarihi" serisi, ilklerden. Naim Dilmener danışmanlığında başlatılan dizinin iki koldan ilerlemesi öngörülmüştü: "Eski 45'likler", bir dönemin büyük seslerinin en iyilerini toplamayı hedefliyordu. Ayten Alpman'la başlayan seri, Hümeyra, Ali Rıza Binboğa, Asu Maralman, Mavi Işıklar ve Üç Hürel'le devam etti; sonra (maalesef) durdu. "Konser" serisinin hedefi ise, canlı performansları dinleyiciye ulaştırmaktı. Modern Folk Üçlüsü'nün 29 Temmuz 1986 tarihli "Bizim Tepe Konseri" yayınlanan ilk ve (yine maalesef) tek albüm oldu. Bütün bu yayınlanan albümlerin, Naim Dilmener imzalı tarihçeleri de barındıran şık kitapçıkları vardı. Yazının başında sözünü ettiğim "Ben Varım", bu seriden çıkan Ayten Alpman albümünün kapanış şarkısı. Hümeyra albümünde yer alan kayıtlar konusunda bir hususu belirtmekte fayda var. Bunların bir kısmı, Hümeyra'nın sonradan yaptığı kayıtlar. Yani, tam anlamıyla bir "45'lik" toplaması değil bu. Başka bir şarkıcı olsa durum değişirdi elbette ama Hümeyra denildiğinde akan sular durur; bu yüzden, hangi dönemde yapılmış olursa olsun, gözünüz kapalı almanız gereken albümlerden. Kalan Müzik tarafından, "Arşiv Serisi" dahilinde 2001'de yayınlanan ve Ulaş Özdemir'le birlikte hazırladığımız "Burçak Tarlası", Tülay German'ın 1962-1987 arasında yaptığı kayıtları bir araya getiren mühim bir albüm. Üstelik, Türkiye açısından bir ilk: Pop tarihini değiştirecek kayıtlar var içinde. 1962 yılında kaydı yapılmış ancak yayınlanmamış "Senin Şarkını Söylüyorum", eğer yayınlansaydı, memlekette yayınlanmış ilk Türkçe sözlü beste olacaktı. Sadece bu değil, albümdeki 21 şarkıdan 13'ü ilk kez yayınlanan kayıtlar. Bu düşünüldüğünde, sahiden çok mühim bir albüm bu ve her arşivde mutlaka bulunması gerekiyor. FİKRET-CEM-BARIŞ-ERKİN Fikret Kızılok'un (neredeyse) "bütün eserleri", Kalan etiketiyle raflarda bulunabiliyor: 1977'de yayınlandığında küçük bir şok yaratan ve akabinde bizzat Kızılok tarafından toplatılan ilginç "Not Defterimden"; bütün zamanların en iyi albümlerinden biri olarak değerlendirilen "Zaman Zaman"; 1988 tarihli 'dönüş' albümü "Yana Yana" ve sonrasında zaten Kalan tarafından yapılan diğer Fikret Kızılok albümleri… Bunların yanına (yine Kalan imzalı) "Gün Ola Devran Döne"yi de eklersek, az eksiğiyle Fikret Kızılok külliyatına ulaşabiliriz. Kızılok'un ölümünün ardından Sony Müzik tarafından yayınlanan "Dünden Bugüne" başlıklı toplama, temiz kayıtlarıyla ve 'bonus' şarkılarıyla bu külliyatın bir özetiydi ama artık piyasada bulunmuyor. Cem Karaca'nın da neredeyse tüm kayıtları piyasada kolaylıkla bulunabiliyor. Pek çok şarkı, Yavuz Plak tarafından yayınlandı. Bunlar başta çok kötü kapak düzenleriyle piyasaya sürülmüştü, sonradan kapaklar elden geçti ve biraz biraz toparlandı ama kayıtlar için aynı şeyi söylemek maalesef mümkün değil: Metalik, çıtırtılı, birbirinden farklı seviyeli kayıtlar bunlar ve dinlemeyi alabildiğine zorlaştırıyorlar. Yine de hepsi orijinal Cem Karaca kayıtları oldukları için almanın bir sakıncası yok. "Bulduk da bunuyoruz" hali şimdilik çok lüks. Üstelik, bu albümlerin bazılarında daha önce hiç yayınlanmamış Cem Karaca kayıtları da var: "2" numaralı albümdeki "Kazak Abdal", "3" numaradaki "Gecenin Karasını" ve "4" numaradaki "Çökertme" bunlardan üçü. Ama asıl sürpriz, yine "4" numaralı albümde yer alan değişik sözlü "Mutlaka Yavrum". Bir dönem, bu şarkının Filistin Kurtuluş Örgütü hesabına ve değişik sözlerle plak yapıldığına dair haberler çıkmıştı gazetelerde; Cem Karaca, böyle bir kaydın olduğunu ama plak olarak yayınlanıp yayınlanmadığını bilmediğini söylemişti sonradan. Bu, ihtimal, o kayıt. Gerçi her ne olursa olsun, "yeni" bir Cem Karaca şarkısı olduğu için kabulümüz. Bu arada, Yavuz'un bastığı "5" numaralı albümün, daha önce Türkiye'de yayınlanmamış Almanya kayıtları olduğunu ve "Yoksulluk Kader Olamaz" adıyla yayınlanan albümün aynı adlı 1977 albümünün tıpkıbasımı olmadığını belirtelim ve son olarak Kalan etiketiyle piyasada kolaylıkla bulunabilen iki albümden söz edelim: Cem Karaca'nın Edirdahan'la birlikte yaptığı efsane albüm "Safinaz" ve sanatçının değişik dönemlerinden derlenmiş oldukça karışık bir toplama olan "Cemaz-ûl-evvel" ("Resimdeki Gözyaşları", "Bu Son Olsun" gibi mühim şarkıların orijinal kayıtlarını bulabileceğiniz tek albüm bu). Yine de "hepsini almayayım, az olsun ama Cem Karaca olsun" gibi bir düşünceniz varsa, önerebileceğimiz albümler Kalan'ın "Cemaz-ûl-evvel"i ve Yavuz'un yenilerde bastığı "Ölümsüzler" başlıklı iki albüm. Barış Manço, yaşarken albümleri külliyat halinde piyasada bulunabiliyordu. Ölümünün ardından bunlara yeniler eklendi. Şimdilerde, bir dönem değişik firmalarca yayınlanan albümler, Emre Plak tarafından yeniden yayınlanıyor. "2023" bunlardan biri. Ancak, bu da albümün tıpkıbasımı değil. Şarkılar karıştırılmış, bazıları dışarıda kalmış, fazladan şarkı eklenmiş; kapak ve kayıt ise ziyadesiyle özensiz. Tek bir bilgi dahi bulunmayan kapağın üzerine bir de "new" damgası basılmış. Dolayısıyla, ortaya en berbatından bir "yenibasım" çıkmış. Yine de "arşiv" ve Barış Manço konusunda ısrarcıysanız mutlaka almalısınız ancak "iyi" ve "seçkin" bir ürün arıyorsanız kesinlikle uzak durmanız gereken bir albüm bu. Neyse ki, Emre etiketiyle piyasada bulunabilen diğer albümler bu kadar özensiz değil. Daha önce Türküola tarafından basılan "Sözüm Meclisten Dışarı" ve "Estağfurullah… Ne Haddimize!", yakınlarda Emre tarafından bir daha basıldı. Yine aynı yolu izleyen "Hal Hal" ise, sadece CD olarak basılmış bir çalışma ve bu iki albümün özeti. "Ben Bilirim" ve "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa", Yavuz tarafından yayınlandı ve sanatçının bu plak şirketiyle çalıştığı dönemde yaptıkları bu iki albümde toplandı. Sony tarafından şahane bir tıpkıbasımı yapılan "Baris Mancho" albümü ise maalesef artık piyasada bulunamıyor. Ola ki denk gelirseniz, kaçırılmayacak tek Barış Manço albümünün u olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Coşkun Plak tarafından değişik isimlerle ve kapaklarla sürekli baskısı yinelenen "Dağlar Dağlar" ise, Manço'nun Sayan döneminde yapılmış kayıtlarını bugüne taşıdığı için önemli, ancak bu da (özellikle kayıt kalitesini göz önüne alırsak) özensiz bir albüm. Erkin Koray ise bu isimler içinde en şanslısı. Memleket tarihinde yapılmış ilk "Best of" CD'lerinden biri ona ait. Önce Kalite Plak tarafından yayınlanan sonradan Mega Müzik'e devredilen bu toplama, Koray'ın bir dönemi es geçilmiş olmakla birlikte, bilhassa 1974 sonrasında yaptığı iyi şarkıların topluca bulunduğu bir albüm. 1993'te İstanbul Plak tarafından basılan "Erkin Koray" başlıklı Aptulika kapaklı iki kasetteki şarkılar, 1994'te az eksiğiyle CD olarak da basılmıştı. Uzun süredir piyasada bulunmayan bu CD, yakınlarda yeniden piyasaya sürüldü. Erkin Koray'ın 1967-73 yılları arasında yayınlanmış plaklarından seçmeler var bu albümde. İşin en güzel tarafı da "Yalnızlar Rıhtımı"nın bambaşka ve şahane bir versiyonunu bulabiliyorsunuz! Bu albümü, az önce sözünü ettiğimiz "The Best of Erkin Koray"la yan yana getirirseniz, "baba"nın külliyatının köşetaşlarına ulaşmış olursunuz. "Daha" derseniz, yapacağınız şey, CD olarak da yayınlanmış eski albümleri toplamak. Kalite ve Mega imzalı bu albümler bir dönem "Dünden Esintiler" başlığıyla yayınlanmıştı ancak şu aralar bazılarını piyasada bulmak oldukça güç. ANADOLU-POP DÖNEMİ Anadolu-pop döneminden söz etmişken, zamanın iki büyük grubu Moğollar ve Üç Hürel'i anmadan geçmeyelim. Moğollar'ın 'yeni' albümleri Emre Plak tarafından yayınlanadursun, eskilerden ödüllü "Anadolu Pop" Yavuz, "Düm-Tek" ise Coşkun Plak tarafından yeniden yayınlandı. Her iki albümü, döneminde de bu şirketler yayınlamıştı. Ayrıca, "Moğollar vol.1" başlıklı bir albüm de topluluğun yeniden "toplandığı" 1993 yılında Diskotür tarafından yayınlanmış ancak gerisi gelmemişti. Yapılan türe Anadolu-pop adının konulmasına vesile olan "Dağ ve Çocuk" dahil pek çok şarkı var bu albümde; bu yüzden, dönemle ilgilenenlerin kaçırmaması gerekiyor. Anadolu-pop adının henüz konulmadığı dönemden kalma kayıtları toplu halde bulabileceğiniz "Altın Mikrofon" başlıklı set ise memlekette yapılmış en başarılı işlerden birisi. Bir kutu içerisinde sunulan üç CD ve bir kitapçıktan oluşan bu toplama, Altın Mikrofonlarda yarışmış tüm şarkıları içinde barındırıyor. Mavi Işıklar'dan Erkin Koray'a, Moğollar'dan Yıldırım Gürses'e bir dönemin külliyen özeti! Hakan Eren albümleri, Naim Dilmener kitapçığı hazırlamış ve bu set, DMC-Dost Müzik ortak imzasıyla yayınlanmış. Hala (ve muadillerini düşünürseniz oldukça ucuza) piyasada bulunabiliyor. Sonradan üzülmeyeyim diyorsanız, hemen koşun, alın ve doyasıya dinleyin. Son olarak, bu türün ileri döneminden bir sanatçının albümünü analım: Esin Afşar'ın "Özlem" adlı albümü, Esin Afşar sevenler için ideal bir derleme. "Yoh Yoh" da var içinde, "Sanatçının Öyküsü" de. Esin Afşar adını duymamış yoktur umarım ama dinlemeyenler varsa hala, bu albüm, tam onlara göre. YENİDEN '70'LER VE KÜLLİYAT MESELESİ Pop meselesine ve '70'lere dönelim: Bir dönemin efendi şarkıcısı, bütün zamanların en iyi müzisyenlerinden birisi olan İlhan İrem'in pek çok şarkısı EMI etiketiyle piyasada bulunan (biraz dağınık ama özenli) albümlerde mevcut. Kayıtlar şahane, şarkılar da öyle. İlhan İrem sevenler zaten çoktan almışlardır ama yeni tanımak isteyenlere önerimiz, "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl" başlıklı toplama ve "Best of"lardan herhangi biri ya da aslında hepsi. Aldığınızdapişman olmayacağınız toplamalar bunlar. Ayrıca, bir dönemin en mühim albümlerinden "Bezgin" ve "Pencere - Köprü - Ve Ötesi" üçlemesi de (farklı ad ve tasarımlarla) piyasada bulunabiliyor. Özdemir Erdoğan ve Selda'nın kendi şirketleri var; eski şarkılarını peyderpey yayınlıyorlar. Kimisinin kaydı iyi, kimisi kötü ama kapaklar diğerlerine göre oldukça evla. En azından, ilk elden geldiği için sağlam bilgiler var ki bu bile bu dönemde bulunmaz bir şey. Ajda Pekkan, Nilüfer, Bülent Ortaçgil, ve Edip Akbayram, eski kayıtları değişik firmalarca yayınlanan sanatçılar: Ajda Pekkan'ın İstanbul Plak tarafından yayınlanan "Hoş Gör Sen" başlıklı toplaması; Nilüfer'in "Sensiz Olmaz", "Nilüfer '84" ve "Bir Selam Yeter" albümleri; Edip Akbayram'ın değişik toplamaları ve Bülent Ortaçgil'in unutulmaz "Benimle Oynar Mısın"ı arandığında kolaylıkla bulunabiliyor. Ergüder - Nur Yoldaş ikilisinin efsanevi albümü "Sultan-ı Yegah" da (hem de tertemiz bir baskıyla) kolay bulunabilir albümlerden. Tüm Timur Selçuk albümleri birbiri ardına ve değişik diziler dahilinde Balet Plak tarafından yayınlanmaya başladı ama çok yavaş ilerleyen bir dizi bu. Daha önce Ada tarafından yayınlanan ancak sonradan Balet'e geçen "Seçkiler" başlıklı kitaplı CD ise, bu dizi tamamlanana kadar elimizde tutacağımız şahane bir mücevher sandığı gibi. Timur Selçuk dendiğinde ilk akla gelecek şarkıların çoğu var bu albümde. Hatta akla gelmeyenler de var! İşin sürprizli tarafı da burada başlıyor zaten: 1989 Eurovision temsilcisi "Bana Bana"dan "Ayrılanlar İçin"e, "Beyaz Güvercin"den "Pireli Şarkı"ya her dönemden şarkılar bir araya getirilmiş, "Nereye Payidar", "Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü" gibi başka türlü fırtınalar yaratanlar da unutulmamış. Şunu söylemekte fayda var: Bugüne dek, memlekette eksiksiz bir külliyatı yayınlanan sanatçı ya da topluluk yok. Sezen Aksu, geçtiğimiz günlerde bu yolda önemli bir adım attı, bütün şarkılarının yayın hakkını aldı, bir şirket kurdu (SN Müzik Yapım) ve bütün albümlerini gayet şık bir kartonet tasarımıyla ve külliyat düzeninde yayınlamaya başladı. Rıza Okçu'nun temizlediği ve remaster ettiği albümlere (naçizane) tarafımdan hazırlanan birer tarihçe yazısı eşlik ediyor. "Gülümse" ve "Deliveren" yayınlanan ilk iki albüm. "Serçe" ve diğerleri bu ay içinde yayınlanacak. Biraz dağınık bir düzen izliyor ve yavaş yayınlanıyorlar ama 2006 ortasında (umarız) eksiksiz bir Sezen Aksu külliyatını elimizde tutuyor olacağız ve bir "ilk" daha gerçekleşmiş olacak. Bugüne kadar özensiz bir şekilde yayınlanmış albümler, hem de "Allahaısmarladık"ın ve 45'liklerin de eklenmesiyle, tertemiz kayıtlarla elimizin altında olacaklar. ŞİRKETLERDE DURUM VE KARIŞIKLAR Coşkun Plak, memleketin en eskilerinden. Bu aralar atağa geçti ve yıllardır sadece kaset olarak piyasaya sürdüğü toplamaların CD baskılarını (nihayet) birer birer piyasaya çıkarmaya başladı. Üstelik sürprizlerle! Örneğin, Kamuran Akkor'un "Reyhan" başlıklı toplaması, sanatçının değişik dönemlerinde yaptığı şarkılardan müteşekkil. "Aşk Eski Bir Yalan" da var bu toplamada, (adı üstünde) "Reyhan" da. Ayrıca, bu plak şirketinin piyasaya sürdüğü alaturka albümler, meraklısının dikkatini ziyadesiyle çekecektir: Nida Tüfekçi'den Müzeyyen Senar'a, Şükran Ay'dan Taner Şener'e uzanan bu bir dizi albümün her biri (maalesef özensiz kapaklarına rağmen) şahane. Hele Taner Şener albümünde, sanatçının pop söylediği dönemlerden kalma bir "Ben Kalender Meşrebim" yorumu var ki, sadece bunun için bile alınması gereken bir albüm bu. Bu aralar Aylin Aslım ve Tayfası'nın yorumuyla dinlediğimiz bu kantonun bu hali, eminim, herkese çok ilginç gelecektir. Coşkun'un sürprizleri bu kadarla sınırlı değil. Duyduk ki, yakın zamanda bir Ayla Dikmen toplaması da yayınlanacakmış. Darısı, katalogundaki diğer sanatçıların başına… Gelelim karışık albümlere: YKY tarafından 2000 yılında yayınlanan ve Ali Kocatepe'nin hazırladığı iki albümlük "Kaç Yıl Geçti Aradan", eski şarkıları haiz ancak yeni kayıtların da yer aldığı bir albüm. Dolayısıyla tam anlamıyla "eski" sayılmaz. Bu albümle eşzamanlı olarak Kiss Müzik tarafından yayınlanan "40 Yılın Listebaşı Şarkıları" da öyle. Yakınlarda bunun ikincisi yayınlandı, tümüyle eski kayıtlardan oluşuyor üstelik, ancak yasal olduğuna dair şüpheler uyandıran bir albüm bu. TRT'nin yayınladığı "Selmi Andak Besteleri", bulunması zor olmakla birlikte güzel bir albüm. Andak'ın 1975-95 arasında Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye elemelerinde yarışmış şarkılarını bir araya getiriyor. Ali Kocatepe adı geçmişken, bir dönem yayınladığı "Nükhet Duru Klasiklerini" de hasretle analım. İlk düzgün toplamalardan biri bu ancak yıllardır piyasada bulunmuyor. Yine Ali Kocatepe'nin yayınladığı "Ali Kocatepe Şarkıları", piyasadan çekilmiş ama koleksiyon değeri çok yüksek bir albüm. Odeon, memleketin en köklü kuruluşlarından; dolayısıyla çok geniş bir kataloga sahip. Yayınladıkları albümlerin her biri, uzun uzun yazılarla tanıtılmayı hak ediyor ancak hızla ve kısaca anmamız gerekiyor bu yazıda. Nilüfer'in ilk üç albümünün tıpkıbasımı ve yayınlanmamış kayıtları da barındıran "Sürprizler", Odeon'un Nilüferseverlere en büyük hediyesi! Kayıtlar şahane, yayınlanmış-yayınlanmamış şarkılar ve Nilüfer zaten olağanüstü. Kısacası bu albümlerde boş yok ve gözü kapalı alınası bir seri bu. İki tane Tanju Okan toplaması, Juanito'nun "Canım Vatanım" ve Füsun Önal'ın "Ah Nerede" albümleri, tümüyle orijinal kayıtlardan oluşan diğer derlemeler. Bir de "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" serisi var. Bugüne dek üç albüm yayınlandı bu seri dahilinde ve bu üç albümle 1961-1980 arasında yayınlanmış toplam 60 şarkı tozlu raflardan kurtularak dinleyiciye ulaştırıldı. Üstelik bunlar arasında sonradan hazırlanmış bir Tanju Okan - Ajda Pekkan düeti ve memleketin ilk Türkçe sözlü 'hit' şarkısı, "Türk popunun resmî açılış şarkısı" tabir edilen "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" da var. Bu albümlerin oluşumunda büyük pay sahibi olan Dani Grünberg, Zeynep Göktürk, Hakan Eren, Naim Dilmener ve Nino Varon isimlerini ve destek veren herkesi burada hayırla anmak gerekiyor. Bu alanda sevindirici yeni haber yıllarını bu işe vermiş "arşivci" Hakan Eren'in yepyeni bir plak şirketi kurması oldu. Eren, Ossi Müzik adını verdiği şirketiyle sıkı bir ilk adım attı. Ossi, ("Bir Zamanlar" serisi dahilinde) şimdilik altı toplama albüm yayınladı: Seyyal Taner (ki nicedir özlemle beklediğimiz bir sesti), Neco, Coşkun Demir, Attila Atasoy, Işıl Yücesoy (ki onu "Çemberimde Gül Oya"da izleme olanağı bulduk geçen sezon) ve Güzin ile Baha. Hakan Tok ve Naim Dilmener, kapak yazılarını yazmışlar. Ayrıca, Haziran 2005'te, "BirZamanlar" adıyla yayınlanan bir karışık albüm var ki, "Beyaz Ev"den "Hayırdır İnşallah"a, "Beklenmeyen Misafir"den "Affetmem"e şahane şarkılar bir araya getirilmiş bu albümde. İlla ki her eve lazım bir toplama. Unuttuklarımız elbet olmuştur ama piyasanın durumu kabaca bu. Daha eskiye meraklılar için, taşplaklar üzerinde kalmış "erken dönem" pop şarkılarının da CD'ler üzerinde bulunduğunu belirtelim ama bu başka bir yazı konusu olduğundan ayrıntıya girmeyelim. Bir dönem en büyük korkumuz eski şarkıların plaklar üzerinde kalarak kaybolmasıydı. Neyse ki ortaya "yeni" fikirler ve ürünler çıktı, şirketler durumun farkına vardı da olay hızlandı; dolayısıyla yakın gelecekte durum giderek daha iyiye doğru değişecek gibi görünüyor. Hayırlısı…
|