AJDA PEKKAN VE GEÇMİŞ BAHAR MİMOZALARI...
Süperstar'lı programı dinlerken Ajda
Pekkan şüphesiz her birimiz için ayrı bir anlam, ayrı bir önem taşıyor.
Pop müziğinde en fazla süre ününü devam ettiren; kendisinden sonra gelenlere sesi,
asaleti, güzelliği ve kıyafetleriyle her zaman örnek olan Ajda Pekkan'ın
seslendirdiği her şarkı milyonların diline marş oldu... Hakan Eren
de o günkü radyo programında böyle söylüyordu... "Her birimizin bir Ajda
Pekkan şarkısı var" diye... Gerçektende öyleydi; Hakan Eren'in
bu cümlesinin ertesinde 70'lerde baskıcı babasına inat Ajda Pekkan'ın
"Seveceğim, Gezeceğim" şarkısını pikabında döndürüp,
"Sen bana nispet mi yapıyorsun?" sözleriyle üzerine yürüyen babasından bir
güzel azar işiten fakat "...hakkından geleceğim senin..." sözlerini
doğrularcasına babasından gizli evden kaçıp, sevdiğiyle mutlu bir yuva kuran bir
akrabam geliyordu aklıma. Yine o anda 90'larda anneciğini yitiren ve "Ağlama
Anne, benim için ağlama... " şarkısını dinleyerek gözyaşı döken canım
arkadaşımı hatırlıyordum. Ve yine o anda "Kimler Geldi Kimler Geçti ile az
ah çekmedim" diyordum kendi kendime...

Ajda Pekkan yakında vereceği konserin
çalışmaları içerisinde olduğunu anlatırken, keşke aynı şehirde olsak da konseri
izleyebilsem dedim. Ama az sonra öğreniyordum ki bu konser televizyonda da
yayınlanacakmış... Birazda olsa içime su serpiliyordu...
Hakan Eren, Los Çatikos günlerinden başlayarak Ajda
Pekkan efsanesini hatırlatmaya başlıyordu... Sevgiyle, saygıyla anıyordu o
günleri ve o günlere ait isimleri tek tek sayıyordu "İlham Gencer, Ali
Çetinkaya, Aydemir Mete, Tülay German"... O anda gözümde 62 SES
Mecmuası cildinde gördüğüm bir resim canlanıyordu. Genç solist Emel Sayın
ile çekilmiş, Süperstar'ın saydığı tüm isimlerin birarada olduğu toplu bir
resim... Radyo başındakiler canlı yayınlanan "Geçmiş Bahar Mimozaları"
programına kilitlenmişler ve Süperstar'ın
ne kadar doğal, ne kadar sıcak konuştuğundan bahsediyordu. Süperstar'ın
bu kadar candan, bu kadar içten konuşmaları Hakan Eren'i de rahatlatmış olacak ki
"Bugün bir süperstarı ağırlıyoruz" dediği ilk anonsundaki
heyecanlı sesi yerini neşeli, içten sımsıcak bir sese bırakıyordu... Hakan
Eren, SES Mecmuası Kapak Yıldızlığı başarısına getiriyordu sözü...
Süperstar en samimi duygularıyla anlatmaya başlıyordu.Hülya
Koçyiğit ile olan mayo hatırasına sıra geldiğinde; Yine SES Mecmuası cildimdeki
plajda çekilen toplu resim geliyordu gözümün önüne... O anlatırken ben bir yandan
cildi karıştırıyor; o resmi bulmaya çalışıyordum... SES Mecmuası başarısının
ardından söz "Göz Göz Değdi Bana" isimli plaktan
duyduğumuz ilk sesine geliyordu. O yıllara ait hatıralarını anlatırken alttan çalan
"Göz Göz Değdi Bana"yı duyunca Süperstar
"Aaah Hakan, neler yapmışsın-iyi ki getimişsin bunu" diyordu...
gülümsüyordum :) Plaklar, başarılar derken 1968 Apollonia Müzik Festivaline
geliyordu söz; "Bizde bu dördüncülüğün gazete haberi olacaktı" dedim...
O güne ait bir kayıt dinletiyordu Hakan Eren.. Ama çok kısa kesti;
üzülmüştüm tamamını dinlemek istemiştim. Ama konuşulacak çok söz, dinletilecek
çok şey var sırada dedim. Gerçektende öyle oldu, sabırla bekledikçe ilk kez
duyduğum hatıralara, ilk kez duyduğum şarkılara rastlıyordum. Süperstar
açık yüreklilikle anlattıkça daha bir heyecanla dinliyor, o konuştukça kah
gülümsüyor kah duygulanıyordum...
Söz gazino yıllarına özellikle İzmir Fuarı'na gelince dikkat kesilmiştim; Pek çok
mecmuada "İzmir'de Sanat Güneşi ve SüperStar Rekor Kırdı"
haberleriyle karşılaştığımı hatırlıyor, "Zeki Müren'li gazino programlardan
bahsedecek mi acaba?" diyordum kendi kendime, tamda o anda sanki içimi okurcasına Süperstar'ın
ağzından "İzmir Fuarı demek benim için Zeki Müren demekti... "
sözleri dökülüyordu... Zeki Müren'li, Behiye Aksoy'lu,
Gönül Yazar'lı kadroları düşünüyor ve ah çekiyordum "Niye
ben o dönemlere yetişemedim ki ?!... " En sevdiğim Ajda Pekkan
albümlerinden biri olan "Süperstar '83" albümünde en sevdiğim şarkı "Kader Rüzgarı"nın pop
yorumunu dinletiyordu Hakan Eren; şaşırıyordum... çok seviniyordum... Eurovision
hikayesini ben böyle bilmiyordum. Yanlış biliyormuşum dedim kendi kendime; meğer
"Petrol" şarkısını Süperstar kendisi
seçmemiş. O yıllardaki küsükünlüğünün sebebi de başkaymış, onu da yanlış
biliyormuşum. Doğrusunu süperstarın ağzından öğrenmek beni mutlu ediyordu...
Semiramis Pekkan, Fikret Şeneş'in tatlı sohbetlerinin
ardından son telefon bağlantısı Şehrazat ile yapıldı. Son
günlerde ortalarda dolaşan "Su Gibi" meselesinin aslını
öğreniyordum... Veda zamanı geldiğinde "ne çabuk bitti" dedim
elimde olmadan... Programı kaydettiğim kaseti başa sarıyor ve Hakan Eren'in
"Bugün bir süperstarı ağırlıyoruz" sözleriyle başlayan
programı yeni baştan dinlemeye başlıyorum. O anda içimden programı hazırlayan ve
arşivime güzel bir kaynak ekleyen Hakan Eren'e teşekkür ediyordum,
bir diğer teşekkürü belki de teşekkürün en büyüğünü hayatımın
vazgeçilmezlerinden biri olarak gördüğüm Ajda Pekkan'a
yolluyordum... Hayatım boyunca bana yaşattığın tüm güzellikler adına, asil ve bir
o kadarda sevimli duruşun ve o güzel sesin için; Var olduğun ve bundan böyle Var
olacağın için Sana çok teşekkür ederim Süperstarım...
KADRİ ERÇETİNGÖZ
Diğer konuk yazıları için tıklayın.
|